Bir okul müdürü, öğrenciler arasında her şeyi bilme arzusuyla dolu olan olgun bir adamdı. Bu amacına ulaşmak için ise öğrencilerin arasına gizlice bir ispiyoncu yerleştirdi. Genç adam, tüm gördüklerini ve duyduklarını müdire rapor ediyordu.
Bir gün, lise öğrencilerinden biri siyah temizlik görevlisine tuvalette bir şey yaparken yakalandı. Bu olayı gören genç adam hemen müdire haber verdi ve olayın tüm detaylarını anlattı.
Müdür, öğrencilerin davranışları hakkında bilgilendirildikçe daha iyi bir okul ortamı sağlama konusunda daha etkili olabileceğini düşündü. Bu sayede disiplin kurallarının uygulanması ve öğrencilerin kendilerini daha güvende hissetmeleri amaçlanıyordu.
Okulun koridorlarından sınıflara, kafeteryadan bahçeye kadar her yeri dolaşan müdür, öğrencilerin durumlarını daha iyi değerlendiriyor ve gerekli düzenlemeleri yapabiliyordu. Öğrenciler de bu sayede kendilerini daha sorumluluk sahibi hissediyorlardı.
Tüm bu gelişmeler, okuldaki disiplini arttırdığı gibi, öğrencilerin başarılarını da olumlu yönde etkiliyordu. Müdür ve öğrenciler arasında daha güçlü bir iletişim kurulmuş, birbirlerini daha iyi anlamaya başlamışlardı.
Böylelikle, müdürün bilgiye olan açlığı ve öğrencilerinin ihtiyaçları bir araya gelmiş, okul ortamı daha verimli hale gelmişti.